Utangaç mı Fobik mi?

Bazı çocuklar diğerlerine göre daha sessiz, daha çekingendir. Yeni girdikleri her ortamda geri planda durmayı tercih ederler. Bu durum kreş çağına geldiğinde iyice belirginleşir. Sınıftaki oyunlara, aktivitelere katılmak konusunda gerçekten isteksizdir. Eğer zorlanacak olursa bu sefer kreşe gitmeye tepki gösterir.
Bu çocuklar anne baba ya da yakın akrabaları dışında yetişkinlerle iletişim kurmaktan da kaçınırlar, sorulan sorulara cevap vermez, o an güvendiği yetişkin her kimse onun arkasına saklanırlar.
Aslında genel anlamda iletişim kurmak konusunda çok başarılı değillerdir ve yalnız kalmaya meyillidirler.
Birçok anne baba böyle bir durumla karşılaştığında çocuğunun sadece utangaç olduğunu düşünür. Biraz daha girişken olması için onu yönlendirmeye çalışır. Hatta bazen daha da ileri gider ve çocuğu zorlar. Ama sonunda kabullenmek zorunda kalır. Çocuğunun huyunu olduğu gibi kabullenmekten başka çare yoktur..

Ama aslında durum sanılandan daha ciddi olabilir.

                                           
Sosyal fobiyi sosyal ortamlarda yoğun bir şekilde hissedilen aşağılanma ve mahcup olma korkusu olarak tanımlayabiliriz. Bu öyle bir korkudur ki, çocuğun yeni girdiği bir ortamda hareket etmesini hatta konuşmasını bile engeller. Bir köşede durup sessizce izlemekten öteye gidemez.
Çünkü.. 
Sosyal fobik bir çocuk çevresindekilerin, yaşıtlarının, sınıf arkadaşlarının hep kendisinden daha iyi, daha başarılı, daha yetenekli olduğunu düşünür. Kendi kendini küçük görmeye, değersiz hissetmeye eğilimlidir.
Peki bir utangaçlıkla sosyal fobi arasındaki farkı nasıl anlayabiliriz?

Çocuğunuz;
Evin dışına çıkacağı zaman fark edilir derecede daha endişeli, daha durgun, suskun oluyorsa,
Herhangi bir tıbbi neden olmadan sık sık mide,karın,baş ağrıları çekiyorsa onu endişelendiren durum ortadan kalktığında ağrıları da kesiliyorsa,
Çok az arkadaş ediniyorsa ya da hiç arkadaşı yoksa, yaşıtlarıyla olmak yerine evde tek başına vakit geçirmeyi tercih ediyorsa,
Okula gitme isteği ve akademik başarısında düşüş varsa,
İletişim kurarken göz kontağı kurmaktan kaçınıyorsa,
Uyku ve konsantrasyon problemleri yaşıyorsa, sosyal fobisi olabilir. Bir uzmana danışmanızda fayda var.

Sosyal fobi küçümsenecek bir sorun değil çünkü. Müdahale edilmezse bir kartopu gibi büyür, iletişimdeki başarısızlıklar yenilerine sebep olur. İleri dönemde madde bağımlılıklarına, depresyona neden olabilir. 

Ama hemen panik yapmayın..
Anne baba olarak sizin de üzerinize düşenler var elbette.
Öncelikle aile içinde,anne baba çocuk arasında sağlıklı bir iletişim sağlanmalı. Sosyal fobi geliştiren çocukların çocuğunun özellikle bebekliklerinde güvenli bir bağlanma sağlayamayan çocuklar olduğunu unutmayın. Önce size güvensin, ardından kendine ve sonra da çevreye.
Çocuğunuzu yetiştirirken korkutmayı bir yöntem olarak benimsemeyin anne babalar. Onu kaçırabilecek insanlar, hapse koyacak polisler, iğne yapacak doktorlar.. Bunlar çocuğun istenmeyen davranışlarını engellemeye yaramaz ama insanlara önyargılı yaklaşmasına neden olur. Elbette çocuğumuzun hiç tanımadığı inanlara koşulsuzca güvenmesini istemeyiz. Çevremiz tehlikelerle dolu. Ama çocuğu dış dünyadan aşırı korkutmak da çözüm değil. Aradaki ince çizgiyi geçmemeye dikkat edin.
Çocuğunuzun hatalarına odaklanmayın. Sürekli ceza vermeyin. Çocuğunuz sadece hata yapmaktan, ceza almaktan korktuğu için kendini geri planda tutmasın.
Bunun yerine her zaman başarılarını takdir etmelisiniz. Bu çocuğu yeni başarılar için çalışmaya motive eder.
Çocuğunuzun yaşıtlarıyla vakit geçirmesi için imkanlar yaratın. Evin içinde sadece anne babasıyla geçirmesin bütün zamanını. Televizyon ya da bilgisayar başında sosyalleşmeyi öğrenemez. Bunun için gerçek iletişim fırsatlarına ihtiyacı var. Çocuğunuz diğer çocuklarla zaman geçirdikçe iletişim becerisi artacak.

Psikolog Irmak GÜRCAN KERİMOĞLU
Ankara/2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder