İnatla Başetmenin Yolları..

Kendimizde çoğu zaman sevdiğimiz ama başkalarında görmek istemediğimiz yegane huy bu herhalde. Hele bir de söz konusu olan bizim (her dediğimizi yapması gereken!) mini mini bebeğimizse inatçı olmasını hiç istemiyoruz. Peki bir çocuk neden inat eder, onu biliyor musunuz?


İnat eden bir çocuk, aslında kendi bağımsızlığını kanıtlamaya çalışıyordur. Artık sizden ayrı, farklı bir birey olduğunu anladı ve bunu da size anlatmaya çalışıyor miniğiniz. Yani ufaklık hızla büyüyor ve kişiliği de gün geçtikçe gelişiyor. Kendisi hakkındaki kararları artık kendisi vermek istiyor. Tüm bunlar sağlıklı bir gelişimin işareti. Olması gerekiyor. Paniğe kapılmaya, sert önlemler almaya, çaresiz hissetmeye hiç ama hiç gerek yok..
Tek dikkat etmeniz gereken gelişimin normal bir aşaması olan bu inatlaşmaların dozunun artarak alışkanlık haline dönüşmesini engellemek, çünkü işte o zaman hayat hem siz hem de çocuklar için zorlaşıyor.
İşte inat krizlerini "önlemenizi" sağlayacak birkaç öneri;
-Sadece gerekli durumlarda kurallar koyun.
Eviniz her yanı kurallarla çevrili bir kurtarılmış bölgeye dönüşmesin. Unutmayın çok fazla kural, kuralların daha sık bozulmasına sebep olur. Tehlike yaratacak durumlarla ilgili yasaklar olmalı elbette, ocakla, ütüyle oynamak, camdan sarkmak gibi. Ama oyuncakları salona getirmeyi yasaklamayın mesela. Çünkü siz ne kadar yasaklarsanız yasaklayın, o oyuncaklar eninde sonunda gelecek salona. Ve bir yerden sonra pes edeceksiniz.  Bunun yerine oyuncakları oynadıktan sonra toplamayı şart koşun.
Kurallar konusunda kararlı olun diyorum ama çocuğun gelişimine göre kuralları yenilemeyi de unutmayın. Miniğiniz büyüdükçe özgürlük alanının ve becerilerinin arttığını unutmayın. Oturup beraber de karar verebilirsiniz, bu daha çok işe yarar.
-Kurallarınızı belirledikten sonra tutarlı olun.
Önce kendi içinizde tutarlı olun. Oyuncakları toplama örneğinden gidelim. Bir gün oyuncaklarını odasına taşıması konusunda ısrarcı olup, ertesi gün misafir gelecek diye aceleyle siz toplamayın. Gerçekten acele bir durumda bile en azından ona yardım ediyormuş, beraber topluyormuş gibi yapın ki,  "nasılsa annem yapar" fikri aklına yerleşmesin. "Tatlım oyuncaklarını toplaman gerekiyor, biliyorsun, istersen ben de sana yardım edebilirim" dediğinizde bu senin sorumluluğun ben sadece yardım ediyorum mesajını verirsiniz. 
 İkinci ve en az ilki kadar önemli nokta ise çevredekilerle tutarlı olmak. Anne yat derken, baba biraz daha oturmasına izin verirse, torununun gözünden damlayan yaşa dayanamayan anneanne-babaanne tam da yemek öncesi bir parça çikolatadan birşey olmaz derse (sürekli tekrarlanması halinde) işte o zaman inat için uygun zemin yaratmış olursunuz.
Evde başka kalabalık içinde başka davranmak da en sık yapılan hatalardan biri. Şimdi ağlarsa herkes bize bakari tadımız kaçar endişesiyle kuralları ortadan kaldırmayın.
............................

Peki o inat krizlerinden biri yaşanıyorsa, o zaman ne yapmalı? Yine bir örnek üzerinden gidelim. Dışarıda şakır şakır yağmur yağıyor. Alışverişe gideceksiniz. Ama miniğiniz botları yerine sandaletlerini giymek konusunda inat etti.

- Karşınızdakinin bir çocuk hem de sizin çocuğunuz olduğunu unutmayın. Bağırmayın, öfkelenmeyin. Öfkelenseniz bile belli etmeyin. İnat ettiği zamanlarda miniğinize yönelik ilginiz artmasın.  

Zaman zaman kendimizi öyle kaptırıyoruz ki karşımızda yetişkin bir insan varmış gibi tartışmaya başlıyoruz.Gücümüzü kanıtlamaya, her ne olursa olsun istediğimizi yaptırmaya uğraşıyoruz. Sakin olmaya çalışın,ufaklığın sizi çıldırtmasına izin vermeyin. Bazen çocuklar sadece ilgi çekmek için inat ederler. Ve siz kızdığınızda bile aslında onlarla ilgilenerek onları hedefe ulaştırırsınız.
-Seçenek sunmak inadın panzehiridir, unutmayın!
"Dışarıda yağmur var, ayakların ıslanırsa hasta olabilirsin. Kırmızı botlarını mı mavileri mi giymek istersin?"
- Sonucu sakin, kararlı bir ses tonuyla kısa ve net bir şekilde açıklayın. Konuşurken aynı seviyede olun ve mutlaka göz teması kurun.  "Lütfen, rica ediyorum, beni seviyorsan.."  Bunlar kriz anında hiçbir işe yaramaz. "Hayır" dememeye çalışın. İnat eden bir çocuğa hayır demek yangına körükle gitmekten başka birşley değildir.

"Ya istediğin renkteki botunu seçip giyersin ya da üzgünüm ama dışarı çıkamayacağız, çünkü senin hasta olmanı istemiyorum"
-Davranışının sonucunu söyledikten sonra ona biraz zaman verin. Bu bir dakika bile olabilir. Kısa bir mola işe yarar.
"Ben mutfağa gidip bir bardak su içeceğim, sen de bu sırada düşün, evde kalmak mı istiyorsun, yoksa botlarını giyip dışarı çıkmak mı, kararını ver"
-Hala inat ediyorsa o zaman söylediğiniz sonucu yaşamasına izin verin.
Alışverişe gitmeyin. (İşte bu nedenle sadece yapabileceklerinizi söyleyin. Gerçekten gitmeniz gerekiyorsa gitmem demeyin.)

-Tabi bu sürecin işlemesi için bebeğinizin belli bir olgunluğa ulaşmış olması gerekiyor.

Miniğiniz  2 yaşından küçükse açıklamalar yerine dikkat dağıtmak çoğu zaman sorunları daha kolay çözer.

.............

Yemek saati, uyku saati, oyun saati, parktan eve dönme anları.. Birbirinden farklı krizler gibi dursa da aslında başetmenin yolu aynı. İşin sırrı sizin bir yetişkin, karşınızdakinin kimliğini tanımlama aşamasında bir çocuk olduğunu unutmamakta..


Psikolog Irmak Gürcan Kerimoğlu
Ankara/2012

5 yorum:

  1. Merhaba irmak hanim ben bir hemsireyim suan sut izninden olduğundan gündüz çalışıyorum ama 2 hafta sonra gece nobetlerim başlayacak . Benim sorunum kızım 27 aylik memeyi 22 aylıkken bıraktık ama bu ara çok asabi kusuyor sakinlesmesi zaman alıyor . Gece uyku düzenimiz küçüklükten beri hiç iyi olması zaten ama son zamanlar korkuyla uyanıyor bana bile kendine dokundurtmuyor o anda . Sürekli ayağımda sallanarak uyumak istiyor baZı geceler kalktığında rüyalarını anlatıyor sinekler gitsin diyor . Bunun gibi bir duru şey deliksiz uyuduğu 1 gecemiz bile yok . Ama son zamanlarda ağlama krizleri arttı. Bizimle aynı odada ama kendi besiginde Yatıyor. Uyanınca mecbur aramıza alıyoruz. Artık benimde sinirlerim bozulmaya başladı ne yapacağımızı şaşırdık. Yemek yemek bile istemiyor çizgi filmle yiyor. Odasını ayirsak daha mi kötü yapmış oluruZ . Nasıl davranmanız lazım ne olur yardım edin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.. Öncelikle odayı ayırmak gibi sabır gerektiren bir adımı atmadan önce anne baba olarak siz sabır depolamalı, sakinleşmelisiniz. O nedenle biraz daha beklemenizi öneriyorum. Bahsettiğiniz huy değişimlerinin bir kısmı iki yaş sendromuyla kendini gösteren huy değişimiyle benzerlik gösteriyor. Biliyorsunuz ki iki yaş sendromu dediğimiz şey öyle tam iki yaşta başlayıp hemen biten birşey değil. Ortalama 1,5 -3 yaş aradı belşrtileri görebiliyoruz. Ancak gece korkuyla uyanması ve onu korkutan sineklerden bahsetmesi bana başka bir stres kaynağını düşündürdü. Uzun süreli uykusuzluklar yıpratıcıdır o nedenle zaman zaman sinirlenmenizi anlıyorum ama unutmayın karşınızdaki sizin küçük çocuğunuz, onu huzursuz eden birşey var, bunun üstesinden sizin yardımınızla gelebilir. Bu süreçte sizden zor olsa da biraz daha sabırlı olmanızı istiyorum. Vakit buldukça kızınızla kaliteli zaman geçirin hem siz hem eşiniz. Sevginizi, ilginizi bol bol gösterin. İnatlaştığı durumlarda seçenek sunarak kriz yaratmadan çözmeye çalışın. İki yaş sendromuyla ilgili yazımı okursanız işinize yarayacak bilgiler edinebilirsiniz. Ancak eğer korkarak uyanmalar devam ediyorsa bir uzmana danışmak işleri kolaylaştırır. Böylece uyku düzeninizle ilgili sorunu büyümeden çözebilir, uykuyu bir düzene sokabilirsiniz. Selamlar..

      Sil
  2. Merhabalar Irmak hanım sizin fikirlerinize çok ihtiyacım var.çünkü çok sıkıntılı bir süreç içerisinde olduğumu tüm yorumları okuduktan sonra anladım.böyle bir rahatsızlığı bilmiyordum.benim 5 yaşında ve 3 yaşında 2 oğlum var.5 yaşındaki oğlum çok duygusal fakat duygularını dile getiren bir çocuk değil.3yaşından beri kreşe gidiyor.1 yıldan beri yatırdıktan 1yada 2 saat sonra ağlayarak terlemiş,kalbi çok hızlı çarparak uyanıyor geçen yıl uyandığında bizi görmüyor bile ağlayarak kalktığında delirmiş gibi bakıyordu etrafına korkuyor üstüne birşeyler geldiğini yada orada anne orada gibitepkiler verip kaçıyordu.ara ara bu sorun devam etti şimdi yine sık yaşamaya başladık dün kalktı bugün 3 defa kalktı 1 saat aralıklarla en sonuncusunu kardeşi oyun parkında yatıyor onun yanında ağlarken buldum.geçen gün kardeşinin yatağının yanında elleriyle bir şey ararken babası buldu.ben sinirli biriyim bazen bağırıyorum?maalesef 2 gün önce anne sen bağırınca ben korkuyorum dedi çok üzüldüm o günden beri dikkat ediyorum fakat 2 gündür yine yaşıyoruz dediğim gibi.kardeşiyle aynı odada yatıyorlar.sakinleştirip yine yatağına yatırıyorum.kardeşine bir zarar verirmi bilinci yerinde olmayınca korkuyorum.yatağına götürdümde hemen uyuyor kardeşinin yatağında ne yapıyordun diye sorduğumda bilmiyorum dedi.geçen yaza göre daha çabuk kendine geliyor fakat bilinci yarı açık yarı kapalı gibi.haftada en az 3 defa oluyor.bazen 1günde 2 veya 3 kez de kalkabiliyor çizfi filmlerden de etkilendiğini düşünüyorum.çok hareketli bir çocuk zaten çizgi filmde gördüklerini kardeşiyle yaparken (hoplayıp zıplamasını birbiriyle boğuşmasını)görüyorum.bugünden sonra izlettirmeyeceğim zaten bu tarz çizgi filmleri.okul döneminde çok nadir olmuştu bu ağlama krizleri. Ayrıca özgüveni çok düşük bir çocuk bunu için ne tavsiye edersiniz okulda çok sosyal olduğunu söylüyor öğretmeni.fakat bizim yanımızdayken ćok sevdiklerine bile yaklaşmıyor hemen konuşmuyor. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oya hanım merhabalar.. Bir uzman olmanın dışında bir anne olarak endişelerinizi çok iyi anlıyorum ama işleri yola koyabilmek için sakin ve tutarlı olmak gerekiyor unutmayın. Öncelikle yaşadığınız sorunları teker teker ele alalım. Gece uykusundan uyanıp korkmuş ve bilinçsiz olma hali bana gece terörü dediğimiz uyku bozukluğunu çağrıştırdı. Ancak tabi yine altını çizmekte fayda görüyorum sadece buraya yazdıklarınız üzerinden yaptığım yorum net bir tanı değil, olasıklıklardan ibarettir. Gece terörü dediğimiz uyku bozukluğu normal şartlarda kendiliğinden söner, ancak bazen çocuğun korkularını ya da endişelerini besleyen unsurlar varsa beklenenden uzun ve şiddetli olur. Öncelikle oğlunuzu strese sokan bu kaynakları bulmak ve ortadan kaldırmak gerekiyor. Zaman zaman bağırdığınızdan bahsetmişsiniz ki iki çocuklu bir anne olmak kolay değil, elbette sabrınızın zorlandığı anlar olacak. Böyle zamanlarda uzaklaşmak en doğru çözüm. Yani kendinize sakinleşmek için biraz zaman ayırmanız gerekiyor. Tabi anne çocuk arasında böyle gerginliklerden sonraki tavrınız da son derece önemli. Yani çocuğa küser, konuşmayarak ya da yakın davranmayarak onu cezalandırırsanız bu çocuğunuzun güvenini zedeler. Çocuklarınız hatalı bir davranışta bulunsalar, hatta ceza alsalar bile anne ve babalarının onlara küsmeyeceğini, onları koşulsuz sevmeye devam edeceğini içselleştirmiş olmalı. Bunun için lütfen sevginizi göstermekten, söylemekten ve çocuğunuza kaliteli zaman ayırmaktan çekinmeyin. Üstelik sevgi gören, anne babasıyla bol bol zaman geçiren çocuklar kurallara uymak konusunda çok daha istekli oluyor. Çizgi filmler konusunda aldığınız kararı destekliyorum. Anne baba olarak en sık yaptığımız hatalardan biri çocuklarımızın izlediklerini kontrol altında tutmamak. Yani bir çocuk kanalı açmak yeterli değil. O kanaldaki her çizgi filmin hitap ettiği yaş grubu farklı oluyor çünkü. Erkek çocuklarının, savaşlar, kavgalar gibi şiddet içeren filmlere daha ilgili olduğu bir gerçek ama bu durumu kesinlikle kontrol altında tutmak gerekiyor. Özgüven konusuna gelince, eğer öğretmenleri okulda arkadaşları arasında da oğlunuzun çekinik, sosyal hayata karışmamayı tercih eden bir çocuk olduğunu söyleselerdi o zaman çocuğunuzun özgüveninin düşük olduğunu belki söyleyebilirdik. Ama bir çocuk okulda gayet rahat, arkadaşlarıyla iletişim kurabilen bir çocukken evde daha çekinik duruyorsa o zaman onu tedirgin eden şeyin, en güvenli liman olması gereken yer olan evinde olduğunu düşündürüyor. Belki siz ya da eşinizin sinirli hali oğlunuzu tahmin ettiğinizden daha fazla tedirgin ediyor. Belki istemenize rağmen yeterince vakit ayıramıyorsunuz ya da ayırdığınız vakti kaliteli geçiremiyorsunuz. Hepimiz hayat mücadelesi içinde bazı hatalar yapıyoruz. Önemli olan bu hatalarımızın dünyadaki en kıymetli varlıklarımızı, çocuklarımızı olumsuz etkilemesini engellemek. Yorulduğumuz, nasıl baş edeceğimizi bilmediğimiz anlarda bir uzmandan yardım almak. İnanın böyle bir danışmanlık çok zor sandığınız sorunları kolayca çözmenize yardımcı olur. Üzerinizdeki baskıyı da ciddi anlamda hafifletir. Selamlar..

      Sil
  3. Irmak hanim öncelikle yardım isteyen ve size danisan herkese yardimci olmaya çalıştığınız için kendi adıma çok teşekkür ederim. Benim 4 yaşında bir kızım var ve iki haftadır hemen her gece çığlık atarak uyanıyor ve 5 10 dk kadar bir kriz yaşıyor.surekli imdat diye bagiriyor bana sarılıyor aşırı derecede titriyor ve gözleriyle odada birseyler arıyor. Bir dönem ileri derecede böcek korkusu vardı ama bir süredir bu konuda sıkıntı yasamiyoruz. en son 3,5 yaşındaki çocuğa tecavüz edip öldüren sapigi görünce biraz daha dikkatli olsun diye yabancilardan korkuttum maalesef.. ve yaramaz olmasa da asla söz dinlemeyen bir çocuk olduğu için ister istemez sesimizi yukseltiyoruz ona karşı. Çünkü en temel ihtiyaçlarını giderirken bile sürekli problem yaratıyor. Örneğin çoğu gun tuvalete yalnızca 2 kez gitmesi gibi.. yazınızı dikkatle okudum. Psikoloğa götürmeyi düşünüyorum. Ancak ben korkutmasam da doktor fobisi de var ve önce ona gerginlik yaratacak durumları ortadan kaldirmak istiyorum. Belki doktora gerek kalmadan asariz düşüncesiyle.. ama bu ona fazla özgürlük vermek anlamına gelecek. Örneğin benim telefonumla çok fazla oynuyor. Elinden almam mümkün olmuyor. İşte ona kızdıgim durumlardan biri bu.. yani şunu sormaya çalışıyorum; bir süre en azından kızıma hiç olumsuz bir tepki vermemeli miyim? İstediği herseyi yapmalı mıyım? (Sakince anlatmayı da denerim elbette ama maalesef çok inatçı ve asla ise yaramıyor. Güzel güzel uyardigim zaman beni duymuyor bile, sonrasında kendimden nefret ederek sesimi yükseltmek zorunda kalıyorum). Uzun yazdım farkındayım ama çok caresizim. Nasıl basedecegimi bilemiyorum ve kızım adına ona yansıtmasam da çok endiseliyim.. ne yapmalıyım???

    YanıtlaSil